+90 0216 576 66 77 / +90 0216 576 66 78 Küçükbakkalköy Mah. Elmalı Sokak No: 4

Orta kulak tuba östaki denilen bir borucukla genze açılır, görevi orta kulak basıncını dış ortam basıncıyla aynı tutmaktır. Rakım değişiklikleri ve uçak yolculuklarında sıklıkla ağzımızı açarak, östaki kaslarını gerer ve orta kulak basıncını eşitleriz. Çocuklarda östaki borusu daha yatay seyreder ve çapı daha dardır, erişkin çapına ancak 7 yaşından sonra ulaşmaya başlar. Bazen enfeksiyon, alerji veya geniz eti büyümesi-enfeksiyonu nedeniyle, tuba östaki borusu açılamaz ise orta kulakta bazı patolojik değişiklikler başlar. Erişkinler, özellikle tek taraflı orta kulak sıvılarında geniz tümörleri açısından tetkik edilmelidir. Östaki borusundan hava geçişi azaldığı anda, orta kulaktan bir pompa gibi sürekli hava emen mastoid hücreler giderek orta kulak basıncını düşürür, ardından orta kulak mukozasında üretilen sıvılar orta kulakta birikir, giderek bu sıvılar koyulaşır, zamk kıvamını alır, kulak zarı orta kulağa doğru çökmeye başlar ve sonuçta işitme kaybı oluşur. Tıpta Efüzyonlu Otit denilen bu durum, ağrı ve ateş yapmadan en sık İşitme kaybına neden olan hastalıktır. Ağrı ve ateş olmadığı için, ailelerin özellikle küçük çocuklarda bu durumu saptamaları güç olabilir. Televizyonun sesini açmak, bazen seslenince cevap vermemek, konuşma gecikmesi, okul başarısında düşme şüphe uyandırmalıdır. Orta kulakta sıvı varken geçirilen her üst solunum yolu enfeksiyonu, akut bir orta kulak iltihaplanmasını tetikleyebilir.


Orta kulak sıvı toplanmasında, öncelikle ilaç tedavileri düşünülmelidir. Uygun antibiotik, antihistaminik ilaçlar, dekonjestan burun spreyleri ve bekleyerek bu durum çoğu zaman tedavi edilebilir. Ancak medikal tedaviye dirençli vakalar, 30 dB’i geçen işitme kayıpları veya kulak zarında çökme bulguları tespit edilen hastalarda Kulak Tüpü operasyonu düşünülmelidir. Kulak tüpleri, genel anesteziyle kulak zarına parasentez denilen bir çizme işlemi sonrası yerleştirilir. Aynı anda olası etlenlerden biri olan geniz etinin alınması, bazen de bademcik müdahalesi gerekebilir. Kulak tüpleri genellikle 3-9 ay içinde kendiliğinden atılırlar. Yapılan periyodik kontrollerde hekim atılan tüpü dış kulak yolundan çıkarır, bazen yeterli süre geçmesine rağmen atılamayan kulak tüpleri sedasyon altında hekim tarafından kulak zarından çıkartılır. Kulak tüpü varken, orta kulağın suyla teması, çeşitli kulak tıkaçlarıyla engellenmelidir.

Bazı durumlarda, takılan kulak tüpü attıktan sonra, aynı seansta olası neden olabilecek geniz eti-bademcik müdahalesi yapılmasına rağmen, orta kulakta sıvı toplanması tekrar edebilir. Bu vakaların östaki tüplerinde yapısal problem olma ihtimali yüksektir fakat yaş ilerleyip kafa çapı arttıkça bu problem azalır. Tüpler attıktan sonra tekrar eden orta kulak sıvılarında, yeni bir operasyonla takılan T Tüp denilen daha uzun süreli kulak zarında kalabilen tüpler kullanılır.


Orta kulakta sıvı varken geçirilen her üst solunum yolu enfeksiyonu, akut bir orta kulak iltihaplanmasını tetikleyebilir.